Selamlar,
Küresel piyasalarda risk iştahı gelişmiş merkez bankalarının gevşeyici faiz politikası uygulayacakları beklentisiyle artmaya başladı. Bunun yansımalarını toparlayan borsa endekslerinde görmekteyiz. Bugün geç saatlerde G7 ülkelerinin finans bakanları ve Merkez Bankası başkanları koordineli bir şekilde Koronovirus’ün global ekonomiye verdiği zararı telafi etmek için politika araçlarını konuşmak üzere toplanacaklar. FED, İngiltere Merkez Bankası (BoE) ve Japon Merkez Bankası (BOJ) ardından Avrupa Merkez Bankası (ECB) de gecikmeli de olsa politika sinyali veren gelişmiş ülke merkez bankaları arasına katıldı. ECB Başkanı Christine Lagarde yazılı açıklamasında hızlı gelişen durumun ekonomik görünüme ve finansal piyasaların işlerliğine risk oluşturduğunu vurgularken “ECB gelişmeleri yakından takip ediyor, gelişmelerin ekonomiye, orta vadeli enflasyona ve para
politikası aktarım mekanizmasına etkilerini izliyor. Ölçülü ve hedefli adımlar atmaya hazırız” dedi. Yine de bu açıklama ECB’den bir faiz indirimi yapılacağı anlamına gelmiyor.
Seneye başlarken bu sene ABD’de hiç faiz indirimi beklemez iken iki ayda global Koronovirus etkileri dolayısıyla FED’den faiz indirimi beklentisi bu sene %1’e kadar çıkmış durumda. Bunu neticesinde güvenli liman olan ABD tahvillerinde faiz düşmüş ve ABD 10 yıllıkları sene başında %1,92 iken cari durumda %1,15’e kadar gerilemiştir. Aşağıda çeşitli vadeler için USA getiri eğrisi bulunmaktadır.
Cari durumda FED faiz bandı 1,50 -1,75 aralığında olup bandın alt tarafından bankaları fonlanmaktadır. (%1,58) Aşağıdaki tabloya baktığımızda da sağ panelde bu sene 3,5 defada faiz indirimi FED’den beklenmektedir. FED’in 18/3’ündeki toplantısında 50 pips; sonraki iki toplantıda ( 29/4 ve 10/6) toplam 25 pips; bundan sonra Aralık ayına kadar ilave 25 pips indirim ile birlikte bu yılda %1 indirim piyasalar tarafından öngörülmektedir.
Bu haliyle yıl sonunda FED faizi 0,50 – 0,75 bandında olacaktır. Mavi çizgi beklenti FED faiz seviyesini göstermektedir.
Koronovirus’un global tedarik zincirlerini bozması ile birlikte OECD, dünkü raporunda dünya global büyümesini bu yıl %2,9’dan %2,4’e revize ederken bu rakam son 10 yılın en kötü büyüme rakamını ifade etmektedir. Rapordan alıntı olarak çeşitli ülke ve bölgelerin büyümöe beklentileri aşağıdadır. Raporu ayrıca bültene ek olarak gönderiyorum. Türkiye beklentisine bakacak olarak 2020 için büyüme beklentisi %2,7; 2021 için ise %3,3’tür.
Idlib
5.Mart’da yapılacağı açıklanan ve Moskova’da CB Erdoğan ve Putin arasındaki görüşme Idlib’de bundan sonraki gelişmeler hakkında belirleyici olacaktır.
Haber kanalları ve Twitter’dan takip edebildiğimiz kadarıyla Ruslar Serakip, M4-M5 karayolu kontrolü hususunda ısrarcı olacaklar. 36 askerin şehit verilmesinden sonra Türkiye üzerindeki baskının hafifletilmesi amacıyla Suriye hava sahasını biraz gevşettiler ve bizim SIHA’lar rejim güçlerine bomba yağdırdı. 3 adet Suriye hükümetine ait uçak (2 adet Su 24 ve bir adet L-39) açıklamaya göre Türk F16’lrı tarafından düşürüldü. İlk iki uçaktaki pilotlar kurtulurken, L-39 uçağının pilotlarından biri öldü, diğerinin ise akibeti bilinmiyor.
Rus Izvestia Gazetesi ise rejim unsurlarının biri Anka S model olmak üzere en az 6 Türk SIHA’sının rejim tarafından düşürüldüğünü yazdı.
Rusya Savunma Bakanlığı, Rus askeri inzibatının Serakib’e girdiğini açıkladı.
Reuters’e demeç veren Bir Türk güvenlik yetkilisi Serakib’in büyük ölçüde şu anda Suriye hükümetinin kontrolüne geçtiğini teyid etti. “Kritik bir nokta malum. Rusya’nın yoğun hava desteği oldu bu süreçte ve görüşmeden sadece iki gün önce oluyor. Şu anda içeride Serakib’de ÖSO’dan bir grup var. Zaman zaman çatışmalar oluyor. TSK halen İdlib bölgesine yönelik asker ve malzeme desteğine günlük olarak devam ediyor” diye konuştu. Aynı yetkili, “Askerlerimizin şehit edilmesinden sonra Rusya da durumun gelebileceği noktayı daha net gördü. Bu gerçekten iki ülke arasında ciddi gerilim yarattı, kabul etmek lazım. Türkiye’nin hiçbir şekilde Rusya ile bir çatışmaya girme niyeti yok. Rusya’nın da yok elbette. Fakat saha o kadar karıştı ki, kazara birbirlerine yönelik bir saldırı ihtimali en büyük risk. İki taraf da buna büyük özen gösteriyor. Böyle bir niyet kimsede yok elbette ama endişe edilmesi gereken bir risk olarak duruyor” dedi.
Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov, çatışma riski hakkında soru üzerine gazetecilere yaptığı açıklamada, “İki ülkenin askerleri arasındaki yakın irtibat sayesinde (Türkiye ile doğrudan karşı karşıya gelme) riskini kesinlikle en aza indirmeyi umuyoruz” dedi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Perşembe günü Moskova’da Suriye konusunda görüşme yapacaklar. Peskov, Rusya, İran ve Türkiye liderleri arasında Suriye konusunda olası bir zirve hakkında görüşmelerin sürdüğünü söyledi.
Rusya’da yayınlanan bir dizi sırasında konuşan Putin:
“Kimseyle savaşa girmeyi planlamıyorum, ancak diğer ülkeleri Moskova ile ihtilafa girmekten caydırmak istiyorum.”
dedi.
Bu beyanat asasında 2013 yılında Rusya Genelkurmay Başkanı Valery Gerasimov tarafından “Öngörüde Bilimin Değeri” isimli makalesinde doktrine edilen ve dünya kamuoyunda daha çok hibrit savaş “Gerasimov Doktrini” olarak bilinen tanınmış savaş konseptinin bir sonucu. Rus hasımları ile olan ihtilatı karşı tarafın artık savaşma isteği olmayana kadar psikolojik, teknolojik ve modern sistemlerle baskı uygulanıp vazgeçirmeye yönelik bir yaklaşım olarak biliniyor. Ukrayna’dan Kırım’ın 20 bin askerle Mart 2014’de aniden ele geçirilmesi, Doğu Ukrayna’nın Rus kontrolüne girmesi ve en nihayetinde Suriye’de ABD ve batı devletlerine karşı verilen mücadele bu doktrin kapsamında şekillenip yönetiliyor.
Rus uzmanı Kerim Has da aynı doktrine vurgu yaparken bizim de tahminimiz 5 Mart’daki görüşmede Rusya’nın Idlib’de Türkiye’nin kendi sınırına doğru geri çekilmesi ve saha kontrolünün Rusya’ya devredilmesi talebinin Ruslar tarafından tekrarlanacağı şeklindedir. Dün, Rusya’nın Suriye’deki Tarafları Uzlaştırma Merkezi, Suriye yönetiminin İdlib üzerindeki hava sahasını kapattıktan sonra Rusya’nın Türk savaş uçaklarının bölgedeki uçuşlarının güvenliğini garanti edemeyeceğini belirtti.
Türkiye’de durum
Dünden itibaren Global piyasalarda merkez bankalarının parasal gevşeme araçlarıyla Koronavirus etkilerini azaltma çabaları ve Idlib’de görece olarak savaş haberlerinin yoğunluğunun azalması USD TRY’de gevşeme getirdi. Kurda 6,26 direncinden geri dönüş görmekteyiz ve halihazırda 6,18 civarında işlemler mevcut.
Türkiye’nin 5 yıllık CDS seviyesi 28 Şubat’ta 33 askerimizin şehit düşmesinin ardından son 20 ayın en yüksek seviyesi olan 420 seviyelerine çıkmıştı. Bugün bakıldığında ise düne göre 20 pips gevşeme görmekteyiz. Seviye 340 civarındadır. Aşağıda CDS’in grafiğini de sizlere sunuyoruz.
Bugün Halkbank davası ABD mahkemesinde kaldığı yerden devam edecek. Bu konudaki gelişmeleri de takip ediyor olacağız.
Enflasyon rakamları
Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) Şubat’ta gıda öncülüğünde beklentilerin altında %0.35 artış gösterirken yıllık bazda da enflasyon beklentilerinin altında bir artışla %12.37’de kaldı.
Bankacılara göre enflasyon verileri Merkez Bankası’nın faiz indirimlerini durdurmasını gerektirecek yeni bir bilgi içermiyor. Ancak TL’deki değer kaybının devamı ihtimali ise bankacılara göre hem faiz indirimi hem de enflasyon üzerindeki en önemli risk unsuru.
Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) Şubat’ta gıda öncülüğünde beklentilerin altında %0.35 artış gösterirken yıllık bazda da enflasyon beklentilerinin altında bir artışla %12.37’de kaldı.
Verinin ayrıntılarına bakıldığında; Şubat ayında artışın ana harcama grupları itibarıyla yüksek olduğu gruplar, %2.33 ile gıda ve alkolsüz içecekler, %2.03 ile sağlık ve %0.86 ile eğitim oldu. Buna karşılık aylık en yüksek azalış %4.83 ile giyim ve ayakkabı grubunda gözlendi. Azalış gösteren diğer gruplar ise, %1.34 ile alkollü içecekler ve tütün, %0.38 ile ulaştırma, %0.22 ile haberleşme oldu.
JP Morgan analisti Yarkın Cebeci’ye göre bu enflasyon rakamları TCMB’nin bu ayki toplantısında (19.Mart) 25 pipslik bir indirime musade ediyor. Politika faizi ( 1 haftalık repo) %10,75 seviyesinde bulunuyor.
Bizden bu kadar.
İyi akşamlar,
Mehmet Yoruk
Bizi takip edin
NOT: Bu bültendeki bilgiler ve veriler piyasa veri sağlayıcılarından ve finansal kuruluşların araştırma raporlarından derlenmiştir. Herhangi bir yorum ve ifade varsa şahsi görüşlerimi ifade etmektedir. Bültenin amacı piyasa verileri ve gelişmeleri hakkında bilgi vermektir
