05 Jun2023 08:33:33
ANKARA, 5 Haziran (Reuters) – Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ekonomide öngörülebilirliğin sağlanması için Türkiye’nin “rasyonel bir zemine dönme” dışında bir seçeceği kalmadığını ifade etti.
Şimşek, dün Nureddin Nebati’den görevi devir aldığı devir teslim töreninde yaptığı konuşmada, “Hükümetimizin temel hedefi toplumsal refahı yükseltmektir… Türkiye’nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeceği kalmamıştır. Kurala dayalı, öngörülebilir bir Türkiye ekonomisi, özlenen refaha ulaşmamızda anahtar olacaktır” dedi.
AKP kadrolarında uzun yıllar ekonomi yönetiminde görev yaptıktan sonra Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Cumartesi günü açıkladığı yeni kabinede tekrar ekonominin başına gelen Şimşek, yaptığı konuşmada enflasyonu orta vadede tek hanelere indirmeyi hedeflediklerini ve mali disiplinin korunmasına önem vereceklerini vurguladı.
Şimşek, enflasyon ile mücadele için de Merkez Bankası’na destek olacaklarına dikkat çekerek, “Sürdürülebilir yüksek büyüme için mali disiplinin korunması ve fiyat istikrarın sağlanması temel hedefimiz olacaktır… Uygulanacak maliye politikası ve yapısal reformlarla, Merkez Bankamıza enflasyonla mücadelede destek olmak temel politikamız olacaktır” dedi.
Şimşek, ilk olarak Orta Vadeli Program (OVP) üzerinde çalışacaklarını ifade ederek, “Vakit kaybetmeden orta vadeli program çalışmalarımıza başlayacağız. Sürdürülebilir yüksek büyüme için mali disiplinin korunması ve fiyat istikrarın sağlanması temel hedefimiz olacaktır.
Konuşmasında liyakat vurgusu Şimşek, “Bu yoğun dönemde en büyük yardımcım Bakanlığımızın değerli kadroları olacaktır. Hem başbakan yardımcılığı hem de bakanlık yaptığım dönemden biliyorum ki Hazine ve Maliye Bakanlığı güçlü insan kaynağı ve liyakatli kadroları ile her zaman ön planda olmuştur” dedi.
Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanı görevine atanmasının tekrar yaygın kabul görmüş ekonomi politikalarına geri dönüş anlamına geldiği düşünülüyor.
Erdoğan’ın düşük faiz talepleri doğrultusunda son iki yılda uygulanan ve ekonomik büyümeyi önceliklendiren ekonomi politikaları TL’nin dolar karşısında %59 yakın değer kaybetmesine, TCMB’nin döviz rezervlerinin 21 yılın dip seviyesine inmesine, enflasyonun 24 yılın zirvesine yükselmesine ve halkın alım gücünün keskin şekilde düşmesine sebep oldu.
Toplumun geniş kesimleri ve muhalefet tarafından eleştirilen alışılagelmişin dışındaki düşük faiz politikası, tüm olumsuz sonuçlarına rağmen korundu ve Erdoğan ile bir önceki kabinedeki bakanlar tarafından savunuldu.
Ancak analistler Erdoğan’ın daha önce de benzer bir şekilde teamüllere uygun bir ekonomi politikasını benimsediğine, ancak sonra hızla fikir değiştirerek faiz indirimlerine dayanan, teammüllerle çelişen politikaları tercih ettiğini hatırlatarak ekonomide kaydedilecek ilerlemenin Şimşek’e tanınacak yetki alanına bağlı olacağına dikkat çektiler.
Siyasi risk araştırma kuruluşu Eurasia Group’un direktörü Emre Peker, “Bu durum Erdoğan’ın ekonomi alanındaki sorunları gidereceğine olan güveni yitirmeye başladığının farkında olduğunu gösteriyor. Şimşek’in bu göreve getirilmesi muhtemel bir krizi erteliyor olsa da, ekonomi için gereken uzun vadeli çözümleri büyük ihtimalle sağlamayacak” dedi.
Peker değerlendirmesinde, “Şimşek göreve başladıktan sonra geniş yetkilere sahip olacaktır, ancak gelecek yıl Mart ayında yapılacak yerel seçimler yaklaştıkça izlemek istediği politikalara karşı giderek artan bir siyasi dirençle karşı karşıya kalacaktır” dedi.
Şimşek’in göreve atanmasının ardından birkaç gün içinde ekonomi yönetimi üst kadrolarında değişiklik yapılması bekleniyor.
(Haberi yazan Nevzat Devranoğlu, Can Sezer
Redaksiyon Birsen Altaylı)
(( [email protected] ; +90-312-292 7012; Reuters Messaging: [email protected] ))
(c) Copyright Thomson Reuters 2023. Click For Restrictions – https://agency.reuters.com/en/copyright.html
Keywords: (YENİLEME 1)